AİÇÜ 5. AKADEMİK GELİŞİM SEMİNERİ
geri dönAĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ 5. AKADEMİK GELİŞİM SEMİNERİ
Üniversitemiz ve IC Vakfı tarafından gerçekleştirilen Akademik Gelişim Seminerinin 5’incisi Antalya’da düzenlendi.
Belek’teki İC Hotels Santai’de düzenlenen 5. Akademik Gelişim Seminerine Rektörümüz Prof. Dr. İrfan ASLAN, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol ARCAKLİOĞLU, TOVAG Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa ALİŞARLİ, Romanya Piteşti Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İonel DİDEA ve Dr. Anca SUTAN ile Polonya Angelus Silesius Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Elzbieata LONG ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Teofil MOSCAL, İsveç Karlstad Üniversitesinden Dr. Karin GRANSTROM, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Telat YANİK, Prof. Dr. Fahri BAYİROĞLU, Prof. Dr. Yücel ÜNAL ve IC Vakfı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral DİNÇER ile öğretim üyeleri katıldı. IC Holding tanıtım filminin izlenmesinden sonra, IC Vakfı’nın çalışmaları hakkında bilgi veren Vakıf Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral DİNÇER, “Üniversitemizin öğretim görevlileri ve idarecilerden sonra, bu yıl da öğretim üyelerimizle bir arada olmaktan mutluyuz.. ” dedi.
İbrahim Çeçen Vakfı olarak üniversite ile birlikte projeler geliştirmeye önem verdiklerini ifade eden Dr. DİNÇER, “Vakıf olarak Üniversitemizle başlattığımız akademik destek çalışmaları devam ediyor, üniversite öğretim üyelerimizin görüş ve önerilerine değer veriyor, kendilerine yapılacak destekleri de önemsiyoruz. Düzenlediğimiz bu seminerde ilk gün TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu ve TOVAG Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Alişarlı “Proje hazırlamada dikkat edilmesi gereken hususlar” ve TÜBİTAK proje hazırlama konularında bilgi verecekler. Sonraki gün ise öğretim üyelerimizle bir araya gelerek üniversitemizin daha da gelişmesi için gerekenler tartışılacak. Üniversitemizi daha ileriye nasıl götürebiliriz? Üniversitemizi diğer üniversitelerden farklı hale nasıl getirebiliriz? Üniversitemizde eksikler var mı? Üniversitemizde neler yapılsa daha iyi olur? Ağrı ilinin sosyal, ekonomik, kültürel kalkınmasında üniversitemiz neler yapmalı? Akademisyenlerimiz Ağrı ili için ne gibi projeler geliştirebilir? Ağrı halkını üniversitemizle nasıl entegre edebiliriz? gibi konular üzerinde öğretim üyelerimizin tek tek görüş ve önerileri bizler için çok önemli. Bu önerileri değerlendirerek üniversitemizi daha da ileriye götürme girişimleri artırılmalıdır.” dedi.
Seminerle üniversitede yapılacaklar konusunda olumlu sonuçlar çıkacağını beklediklerini söyleyen Yrd. Doç. Dr. DİNÇER, “Henüz çok genç bir eğitim yuvası olan üniversitemizin başarılı çalışmaları neticesinde kısa sürede büyük ilerlemeler kaydedildi ve uluslararası işbirlikleri geliştirildi. Seminer sırasında Romanya, Polonya ve İsveç’ten konuğumuz olan profesörleri ağırlamak ve bu üniversitelerin rektörleriyle karşılıklı işbirliği protokollerinin imzalanması da ayrı önem taşıyor. Vakfımız, üniversitemizin daha da gelişmesi için proje desteklerini sürdürecek” dedi.
Beşinci Akademik Gelişim Seminerinin açılışında konuşan Prof. Dr. İrfan ASLAN, Üniversitemiz akademisyenlerine IC Hotels Santai’de toplanma imkanı sunan üniversitemizin ismini her zaman şerefle taşıdığı değerli iş adamımız İbrahim Çeçen Bey’e ve IC Vakfı’na yürekten teşekkür ettiğini söyledi. Cumhuriyetimizin 91. yıldönümünü kutladığını ve bundan sonrada bu ülkenin huzur ve mutluluk içerisinde devam etmesini dilediğini belirten Prof. Dr. ASLAN, şöyle konuştu: “Kıymetli misafirlerimiz, beşincisini düzenlediğimiz bu toplantımızda sizlerle bir arada olmaktan duyduğum mutluluğu belirtmek istiyorum. Altı yıllık bir geçmişe sahip olan üniversitemiz, sizlerin çok büyük katkılarıyla hızlı bir şekilde gelişimini sürdürecektir. Üniversiteler, hemen her toplumun gelişmesinde ana parametreler ve lokomotifler olmuştur. Bugün birçok bilim insanı üniversiteler ve bilim dünyasına 4 kategoride arz ettiğini görüyoruz. Bunlardan birincisi Hint matematiğinin güçlü olduğu dönem ki bugün hala hepinizin bildiği Mısır piramitlerinin veya Selimiye Camisinin sırrını çözemiyorlar.
Güçlü bir üniversite bilim yapısının olduğu ikinci dönem, İslamiyet’le birlikte gelişen ve yüzyıllar boyunca dünyada hâkimiyetini sürdüren bilim çağıdır. Bir diğeri Rönesans ve Reform dönemiyle başlayan, Fransız İhtilaliyle gelişerek ciddi atılımlar yapan Avrupa ve Amerika’nın öncü olduğu dönem. Bilimin yükselişinin hızlandığı, asıl ve hızlı gelişimin olduğu dönem ise bugün ki yaşadığımız çağ ve dönemdir. Bugün artık bilgi, dijital ortama düşmüş, çok hızlı değişebilen, belki bir günlük iki günlük bir aylık on aylık değil, yüzyılın ötesine çok hızlı bir şekilde giden bir değişim içerisinde olduğumuzu görüyoruz. Biraz önce tanıtım filminde de ifade ettiğim gibi ‘bilgi artık parmakların ucunda.’ Çok kısa sürede artık istediğiniz yere ulaşabiliyorsunuz. Aslında üniversite kültürüne baktığınız zaman geçmişten bu yana bilgi ve öğrenim sirküsü her zaman usta kalfa çırak ilişkisiyle gelmiştir. Çıraklıktan alır, önce kalfa sonra usta yetişir. Aynı durumu üniversite kültüründe de görürsünüz. Bunu İslam kültüründe, Avrupa kültüründe ya da biraz önce ifade ettiğim diğer önceki kültürlerde görürsünüz. Ama bu dönemde hemen tamamı kaybolmuş ve herkes bilgiyi çok küçük cep telefonundaki dijital ortamda istediği şekilde alabiliyor.
Peki bu ne getirdi, ne götürdü? Bizim için önemli olan bu. Aslında baktığımız zaman anlık bilgiyi edinmek çok güzel bir şey, ama bunun bir de zararı ortaya çıktı. Çünkü yeni nesil, hızla değişen bir ortamda aldığı bilginin kaynağının ne olduğunu maalesef bilmez oldu. Doyumsuz, sorumsuz ve mutsuz bireyler yetiştirdik. Eskiye dayanan, sorgulayan, sorumluluk alan, bilgiyi temeline dayandırarak özümseyerek öğrenebilen, yeri geldiğinde bilgiyi öğrendiği kaynağına hocasını ya da büyüğünü eleştirebilen yada onunla tartışmaya girebilen bir ortamdan uzaklaşıp, koterize edilmiş yada dijital ortama atılmış bilgileri doğru bilgi olarak kabul edip, hiçbir yorum katmayan sadece o bilgiyi kullanan bir nesil ortaya çıktı. Üniversiteler her türlü rengin, dilin, dinin, ırkın, çeşitliliğin farklı renk cümbüşü oluşturduğu yerlerdir ve olmak zorundadırlar. İnanıyorum ki üniversitemiz kısa sürede elde ettiği bu gelişmişliğini hızlı bir şekilde devam ettirecektir. Tabi ki bu durum sizlerin sayesinde olacaktır. Üniversitelerde çalışmalar yapıp topluma sunan elbette siz değerli akademisyenlersiniz. Bu azim ve gayretinizin hızlı bir şekilde devam edeceğine inanıyorum.” Dedi.