3. MARDİN BİENALİ

3. MARDİN BİENALİ

geri dön

Mardin Sinema Derneği tarafından düzenlenen ve IC Vakfı’nın da sponsor kuruluşlar arasında olduğu 3. Mardin Bienali yapıldı. ‘Mitolojiler’ başlığı altında konsepti belirlenen 3.Mardin Bieanali’nin önemli özelliği, bu yıl herhangi bir küratörün tayin edilmemesi onun yerine geniş bir kadroyla Mardinlilerin de etkin rol oynayarak yapılacak olmasıdır.

3. Mardin Bienali’nde, kolektif bir anlayışla yapılan organizasyon, aralarında Döne Otyam, Ferhat Özgür, Fırat Arapoğlu, Mehmet Baran, Sait Tunç, Mesut Alp, Fikret Atay, Hakan Irmak, Ferhat Satıcı, Hülya Özdemir, Claudia Segura Campins,Canan Budak, Can Bulgu’nun da bulunduğu, katkı sunmak isteyen geniş bir gönüllü grup tarafından düzenlendi. Mardin, Mısır’dan Hindistan’a kadar uzanan antik uygarlıklar coğrafyasının merkezinde kurulmuştur. Yüzyıllardır beslenmiş olduğu sembolik dünyanın, ikonlar ve mitler evreninin, sanat ve edebiyatın izlerini koruyor. Bu izler Mardin’in etnografik ve mimari mirası kadar, Mardinlilerin gündelik hayatında, bu hayatın yaşandığı mekanlarda da sürüyor. Evlerde, dükkanlarda, atölyelerde birikmiş olan tılsımlar, muskalar, ikonlar, ziynetler, giysiler, kitaplar, resimler, fotoğraflar, kap-kacak, bardak-tabak, halıkilim vb nesneler Mardin’in bir tür nadireler kabinesini oluşturuyor. Kent, bu anlamda her nesnenin birbiriyle gizemli ilişkiler kurduğu, dile gelmeyen mitler yazdığı özel ‘müze’lerden oluşuyor. Bu müzelerde antikalarlasıradan eşyalar ve bunların işaret ettiği farklı zamanlar birbirlerini anlamlandırıyor.

Bu tür hayal dünyalarına, bir bıçak bileycisinin tezgahında da rastlıyorsunuz, bir bakırcıda da, güvercincide de, kilisede de ve tabii evlerin derinliklerinde de... İşte 3. Mardin Bienali, büyüsü bozulmuş nadireler kabinesini yeniden şiirselleştirmeyi öneriyor. Sanatçıları onların hafızasını keşfetmeye, mitolojisini yazmaya çağırıyor. Sergilenen işlerin hepsi Mardin ve bienalin temasını oluşturan “mitolojiler”le ilgili.

Ayrıca bienalin bir Mardin şöleni gibi, işbirliğinin temel alındığı bir zeminde yaşanması düşünülmüştür. Bu tür bir bienal kuşkusuz, önceden kentlerindeki bir sanat olayına yabancılaştırılan yerel halk kadar, bienali ziyaret edecek izleyiciler için de çok daha çekici olmuştur. Mor Efrem Manastırı, Alman Karargahı, Keldani Kilisesi, Mardin Müzesi, Videoist, Açık Hava Sineması (Güneş Sineması) Mardin Çarşısı gibi mekanlarda gerçekleşmektedir.